16 Mart 2024

DEPREM VE ÖNLEMLER ÜZERİNE

DEPREM VE ÖNLEMLER ÜZERİNE
Asrın en büyük felaketini yaşadığımız 6 Şubat 2023 tarihinden bugüne 46 bin insanımızın yaşamını yitirdiği depremde büyük acılar yaşadık. Deprem uzmanı ve jeoloji mühendisi yer bilimci dostlarımdan aldığım bilgiler den esinlenerek kamuoyunu bilgilendirmek istedim.
1-) Mevcut yönetmeliğe göre statik hesaplar, standart tasarım deprem yer hareketine göre,
CAN GÜVENLİĞİ performans düzeyi esas alınarak yapılmaktadır. Depremlerdeki
kayıpların azaltılması için, can güvenliği düzeyinin artırılarak, genel binalarda SINIRLI
HASAR , kamu binalarında ise KESİNTİSİZ KULLANIM performans düzeylerine
çıkarılmalıdır. (maliyet artışı düşünülmemeli, güvenlik ön planda olmalıdır)
2-) Tarım alanı ve alüvyon dolgu ortamı deprem dalgasını emer, özümser ve içine çeker. Bu
da binaların daha fazla zarar görmesine neden olur. Deprem ile oluşan sarsıntının genliğini
çoğaltır ve yıkıcılık özelliğini artırır. Kayseri özelinde düşündüğümüzde maalesef şehir
nüfusunun büyük çoğunluğu ovada ikamet etmektedir. Mevcut yapı stoku için dönüşüm
dışında yapacak bir şey yok gibi, bundan sonraki planlamaların tamamen bilimsel veriler ve
şehircilik ilkelerine uygun, en başta da can güvenliği kaygısıyla yapılması elzemdir.
3-) Mühendisin yetkin olmaması; fakülteden yeni mezun bir mühendisin, hiçbir sınırlama
olmaksızın tüm projeleri onaylayabilmesi akla zarar bir yetkilendirmedir. Gelişmiş
ülkelerdeki uygulamalar çok farklıdır. Ayrıca mühendisliğin maalesef kıymeti kalmamış
olup, birçok mühendislik fakültesi kontenjanlarının yarısını dahi dolduramamaktadır.
4-) Yapı güvenliğinin ilk basamağı mimari tasarımla başlamaktadır. Mühendis ile mimar
arasında yapı güvenliği konusunda işbirliği olmalı, müteahhit ve yapı sahibinin olur olmaz
istekleri yapı güvenliğinin önüne geçmemelidir. Maalesef belediyelerde mimari proje
onaylandıktan sonra diğer tüm projeler, yapı sahipleri ve müteahhitler nazarında prosedür
olarak görülmektedir.
5-) Bir ve iki katlı müstakil yapılar dışında bodrum kat mutlaka zorunlu hale getirilmelidir.
Yapının, zemin kotundan aşağıda bodrum katlarının olması depremdeki sarsıntının azalması
açısından önemlidir. Bodrum kat demek, sağlam zemine doğru inmek ve yapının
depremselliğini yumuşatmak demektir. Bodrum kat, bina için bir anlamda çelik yelektir.
Elbette, ‘Bodrum katı olmayan bina güvensizdir’ demiyorum. Ancak bodrum kat yapmanın,
deprem riskine karşı binaya avantaj sağladığı gerçektir. Müstakil yapılar dışında binaya, bir
kat da bodrum yapma zorunluluğu getirilmelidir.
6-) Kapalı çıkma, yapının deprem performansını olumsuz etkileyen durumlardan birisi
olarak gösterilebilir. Birçok yapıda imar mevzuatının da adeta özendirmesiyle zemin kat
üstündeki yapılarda kat alanının arttırılması yoluna gidilmektedir. Bunun için de yapının
bir veya birkaç kenarında çıkmalar inşa edilmektedir. Fonksiyonelliği olumsuz etkilediği
gerekçesiyle kapalı çıkma yapılan kısımlarda kolonlar kirişlerle genellikle birleştirilmez.
Özellikle zemin kattan sonra yasal olarak adeta teşvik edilen kapalı çıkmalarda yaygın
olarak görülen kiriş süreksizlikleri, çerçeve süreksizliğinin en tipik örneklerinden birisidir.
Kapalı çıkmaların binanın ağırlık ve rijitlik merkezleri arasındaki farkı büyütebileceği,
meydana gelen ağırlık artışının binanın deprem davranışını etkileyeceği bilinmektedir.
Geçmiş depremlerde bunun örneklerine rastlanmıştırörneklerine
kapalı çıkmalar değil, açık
konsol çıkmalarda da açıklık sınırlaması getirilmelidir.7-) Kat sınırı mutlaka getirilmelidir. İlçelerin, mahallelerin jeolojik haritaları
detaylandırılmalıdır. Belediye meclislerinin, merkezi yönetim tarafından çıkarılan
yönetmelikler üzerinde değişiklik yapma yetkisi olmamalıdır. Yönetmelik değişikliği ile
kazandırılan rant ve alan artışları, statik proje tasarımı ve hesaplarında zorlamalara neden
olmakta, dolayısıyla yapı güvenliğini olumsuz etkilemektedir.
😎 Denetim yetkisinin büyük kısmı mutlaka kamu eliyle yürütülmelidir. Belediyeler yada
Çevre Şehircilik müdürlüğündeki teknik kadro bu işin bel kemiği olup, bu kadrolar
güçlendirilmeli ve eğitilmelidir. Denetim firmalarının durumu malum, birçok firma işin
ciddiyetinden uzak, asgari ücret dahi vermediği teknik kadroya sahiptir.
9-) Beton firmaları, başlı başına tartışılması, çok ciddi yaptırımlar uygulanması gereken, en az
müteahhitler kadar önemlidir.
10-) Şantiye şefliği yeniden düzenlenmeli, ciddi yaptırımlar uygulanmalı, sıkı takip edilmesi
gereken önemli başlıklardandır.
11-) Yapı laboratuvarları da, sıkı takip edilmesi gereken önemli başlıklardandır.
12-) Mesleğinin önemini bilen idealist, ahlaklı mühendisler yetiştirmeliyiz.
13-) Bina altlarında ticari amaçlı hiçbir bağımsız bölüm olmamalı. Ticaretler bağımsız
parsellerde yapılmalı. Çünkü birçok ticarethanede proje harici tadilat yapılmakta, yapılmasa
dahi zaman içerisinde, işyerinin niteliğine göre binaya zarar vermektedir. Yada depo olarak
kullanılmakta ve aşırı yükleme yapılmaktadır.
14-) Asma katlara müsaade edilmemelidir. Yumuşak kat olarak değerlendirilebilir. Asma
katın yaklaşık 1/3 ü döşemesiz yapıldığından, statik olarak sakınca oluşturmaktadır.

Yazarlarımızın diğer yazıları için tıklayınız.
follow me